14.09.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Malum okul hazırlıklarımız devam ediyor. Eski defterler, dosyalar, kalemler bir her yıl okul bitiminde, bir de böyle yeniden dönem başında ayıklanıyor. Kullanılabilecekleri, işine yarayan alıyor. Diğer eksiklerse listelenip kırtasiyeden alınıyor.
Bu dosyayı bugün o eşyaların arasında buldum. 25 yıldır benimle. Çok şaşırdım hala durduğuna. İstanbul tıpa başladığımda, uzun maratonun haklı gururu olarak, üst dönem öğrencilerde gördüğüm bu dosyaya özenmiş ve ilk fırsatta ben de edinmiştim. Çapa’da bulamayınca Beyazıt’ta görüp heyecanla almıştım. Sonra ya masamda ya da elimde benimleydi hep. Emeklerimin karşılığı, hayallerimin başlangıcı, umutlarımın filizlendiğinin temsiliydi bu dosya. Sonrasında benimle Almanya’ya da geldi. Orda ise özlediklerimin, yarım kalan hayallerimin, dönme umudumun temsili oldu.
Hayat zaten hep bir anlam arama ve yükleme telaşı. Bir eşyaya, bir insana, bir olaya hatta bazen de bir bakışa, bir söze yüklediğin anlam şekillendiriyor hayatını. Belki o anlam yüklediklerimiz bile, o anlamları taşıdıklarını akıllarının ucundan geçirmiyorlardır. Bu dosya da bilebilseydi yıllarca ona yüklediğim anlamları “vay be, ben neymişim” derdi kesin bana. Ya da belki de son yıllarda onu unuttuğum için sitem ediyordur bana. Hatta kim bilir küsmüştür bile belki.
Ama ben ömrümün ikinci yarısını böyle gönlüme yük, ayağıma bağ olan onlarca eşyayı, kişiyi, düşünceyi, yaşanmışlığı yerine bırakarak, özüme dönüp, özümden olanlara sıkı sıkı sarılarak geçirmeye çalışıyorum. Öyle her şeye gereğinden büyük anlamlar yüklemeye gerek olmadığını, öyle büyük büyük hayallere, planlara ve umutlara da ihtiyacımın olmadığını, sadece bana sunulanların hakkını vermem ve tadını çıkarmam gerektiğini, kapanan kapıların önünde çok debelenmeyip yenilerini denemem gerektiğini, açılan her yeni kapıya şükürle dua ile yaklaşmam gerektiğini, bu yol uzun ve yorucu bir yol olduğu için öyle gönlümde çok bir yük taşımamam gerektiğini, benim geçip gideceğim dünyada, hiç bir derdin ya da sevincin de baki kalamayacağını bilmem gerektiğini öğrendim.
Bugün hafiflemiş hayatımla, şimdi ve burda nefes alabiliyor olmanın minnettarlığıyla ve gönülden bir kabulle şükrediyorum her şeye…
Dua ile vesselam…