14.03.2024 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Birinden bahsetmek istiyorum. Paul’den. Geçtiğimiz günlerde 78 yaşında vefat etti. Dallas’ta yaşıyordu. Avukattı. Okullarda çeşitli dereceleri, Guinness dünya rekoru ve bir kitabı da var. Kitap yazmasının sebebi olarak da insanları motive etmek istediğini söylediği konuşmasında “her şeyi yapabilirsin, sadece zihnine, kontrolüne sahip ol” dediği cümlesi benim için çok vurucuydu. Çünkü son okuduğum kitaplar hep zihnin gücü ve ne kadar az kontrolüne sahip olduğumuzla alakalıydı. Şimdi bu bilgilerle gözümüzde Paul, bize çocukluğumuzdan beri öğretilen hedeflerine ulaşmış, başarılı bir insan olarak canlandı değil mi?
Burda beynimizin bize çizdiği Paul hakkındaki kurguya yazının devamını okumadan önce bir durup bakalım olmaz mı?
Nasıl birini hayal ettik?
Paul ile ilgili bildiklerimiz onun başarılı, iyi bir hayatı olduğu yönünde değil mi? Evet Paul gerçekten başarılı ve örnek alınası bir azmi var. Ama emin olun onun yaşadığı zorlukları hiç birimiz yaşamak istemezdik.
Gerçek çoğunlukla bizim gördüğümüz kadar olmuyor. Çünkü bizim gördüğümüz çoğu zaman sadece gerçeğin çok azı. Ve beynimiz bize çoğunlukla bu az veri ile bile bir tablo çiziyor. Bu çizdiğiyle yetinerek yaptığımız yargının ne kadar eksik olduğu yazının devamında. Ama biz genelde böyle yargılarla hızlıca yaşıyoruz hayatı.
Paul Alexander 6 yaşında geçirdiği çocuk felci sebebiyle demir akciğerde en uzun yaşayan kişi. Demir akciğer gerçekten çok zahmetli bir nefes alma şekli. Çocukluk aşılarının önemine de değinmek isterdim ama konumuz zihin. Geçenlerde hikayemde paylaşmıştım.“Beyinlerimiz anlaşılabilecek kadar basit olsaydı, bizler onu anlayacak kadar akıllı olamazdık” diyor David Eagleman.Yani beynimiz o kadar muhteşem bir donanıma sahip ki onu anlamaya çalışma yeteneğimiz bile bunun işareti. Çünkü başka hiç bir canlı bunun için emek vermiyor. Ama biz onun maalesef çok azını kullanıyoruz. O çok azını da nerelere kullandığımız ayrı bir konu. Bilincimize yansıyandan çok daha fazla veriyi, o sürekli kayıt altına alıyor ve kendince analizler yapıyor. Başkalarının yaşamı hakkında ne kadar kolay yargı dağıttığımızın farkına varıp, bize verilen bütün muhteşem donanımların hakkını verebilmek hayırda kullanmak dileğiyle…