03.04.2024 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
İnsan neden düşerek öğrenir yürümeyi?
Düşerek acizliğini bilsin diye mi?
Düşse de kalkabileceğini bilsin diye mi?
Hayatın inişine, çıkışına alışsın diye mi?
Ya da onu ayağa kaldıran o içindeki kuvveti görsün diye mi?
Hayata ağlayarak ve düşe kalka başlarken biz, hayatın sonraki yıllarında neden bize bütün bunlar unutturulur da cennet vari gerçek olmayan bir dünya tahayyülüne esir ediliriz ki, atın önündeki o havuç gibi asla elde edemeyeceğimiz bir ütopyanın çakma kahramanlığına niyetleniriz?
Bize neden gerçeklik öğretilmez de yalan arzular dayatılır?
Bence düşmemizdeki en önemli gerçek, bizi ayağa kaldıran kuvvetin zaten bizim içimizde olduğunu ve gerektiğinde onu kullanabileceğimizi bize öğretmesi. Aynı çocukken her düştüğümüzde nasıl kalkacağımızı kendiliğimizden bilmemiz gibi. Bunun içimizde zaten mevcut olduğunu ta o ilk baştan bildiğimiz gibi. Bütün bunlar bize unutturulmadan önce onun içeriden bir kabulle gelmesi gibi.
İnsanın en büyük ihtiyaçlarından biri aynalanmak. Bunu önce bir ötekinin gözlerinde yaparız. Kendimizi önce orda görürüz. Varlığımızı hissederiz. Ama zamanla kendimize içimizden, en derinimizden, kendi gözlerimizle bakmayı öğreniriz ki bu bütün gerçeklikleri kabulle başlar. İyisiyle, kötüsüyle, bildiğinle, bilmediğinle, yaralarınla, umutlarınla kısacası bütün çıplaklığınla ve gerçekliğinle kendi gözlerinin derininde kendinle karşılaştığında gördüğünü kabulle başlar. Aynı o çocuğun kendisinde olanı bilip ayağa kalktığı gibi ancak kendinde olanları bilerek baş edebilirsin hayatla. Öteki türlü kendinden kaçarak sana dayatılan ütopyada sana biçilen rolü oynamaktan öteye gidemezsin. Evet figüranlık daha az riskli ve kolay ama kendi hayatının baş rolüne geçmeyi göze alanlar ancak gerçek bir hayata uyanabilirler. Evet uyanmak ve güne başlamak zor. Biraz daha biraz daha diyen bir ses var ve başımızdaki çalar saati sürekli erteliyoruz ama bir gün o kaçtığımız saat gelecek ve biz uyanmak için çok geç kalmış olacağız. Onun için bugünden tezi yok camı açıp o seherin temiz havasını içimize çekip bismillah deyip gözümüzü gönlümüzü kendimize açma vakti. Şöyle bir kendimize dönüp olanı,olmayanı görüp kabulle ilk adımı atma vakti. Sonrası Allah Kerim☺️