04.08.2022 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Hangi açlık kötü?
Bedenin mi?
Ruhun mu?
Zihnin mi?
Hangi açlığımızı daha çok önemsiyoruz?
Yada açlık ne acaba?
Ne kadar yediğimizde aç kalıyoruz?
Kim belirliyor açlık miktarını?
Yada bütün bu normları kim neye göre koyuyor?
Ve kimin açlığı önemli?
Herkes eşit mi açlık karşısında?
Mesela hala ölenler var mı açlıktan bu “modern” her şeyi çok bildiğimiz zamanlarda?
Eminim ki bu sorulara herkes kendi penceresinden onlarca cevap verir
Ben annesi de babası da hem öksüz hem yetim olan iki insanın yaptığı evlilikle dünyaya gelen babamın hikayesinden bir örnek vermek istiyorum
Her duyduğumda hayret edip yaşım ve yaşadıklarım değiştikçe de daha farklı düşünüp farklı tepkiler verdiğim bir anıyı anlatmak istiyorum
Babam küçücük bir çocuk ve aç geziyor bir zamandır. Annesi ekmek açmaya başlamış. Her yer mis gibi ekmek kokuyor ki ekmek kokusuna tokken bile karşı koymak zordur. Babam gözünü karartmış bir parça koparacak. Sağını solunu kollamış ve hızlıca ekmekten koparmış. Bunu fark eden babaannem çok kızmış ve köyün çıkışına kadar kovalamış babamı.
O ekmeği kim bilir kaç kişi paylaşacaktı?
Babam bunu anlatırken kızmazdı annesine. ”Yokluk vardı haklıydı“ derdi. Ben çok kızardım. Anlamazdım babamı.
Şimdi sadece en ufak bir isteği karşılanmadığı için yapmadığını bırakmayan nesille büyüdüğüm için anlamazdım hatta ben öfkelenirdim babamın yerine
Eşim anneannesini anlatır
Çok yokluk çektiklerini ve çocukları açlıktan uyumakta zorlanırken onları “Aç yatan dok kalkarmış. Uyuyun kuzularım” diye teselli ettiğini söyler hep. Bir annenin çocuklarını böyle uyutmasının verdiği acı her seferinde yüreğimi dağlar
Ben de yokluk yaşadım. Anneme babama alacaklarımın hayali beni motive ederdi hayata karşı
Hayat zaten bu tercihler bence.
Yokluğa öfkelenmek yada hayallere tutunmak…
Biri yapıcı
Diğeri yıkıcı…
Mutluluğu kahve içmeye benzetirim ben.
Aslında lezzet kahvede olmasına rağmen, biz bardağa ve sunuma takılıp lezzeti ıskalarız
Mutluluk erdemlerde, yetinmede, kabul etmede sevdiklerimizle olmakta gizli
Etrafımızdaki acılara duyarlı olmak, hayatın döngülerden ibaret olduğunu bilmek
ve her olayın mutlaka bir şeyler öğrettiğini unutmadan yetinmeyi öğrenmek en kıymetli erdemlerden belki de.