06.10.2022 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
İnsanız, irade ve idrakle dağların taşıyamayacağına talip olmuşuz.
Yürekten sorgusuz, sualsiz iman etmişiz.
Kalbimizle tanıyıp bulmuşuz ama yetmemiş idrakimizin sınırlarını da bilerek gönülden sonsuz bir hayretle daha çok anlamaya, daha çok tanımaya niyet etmişiz ve saptırıcıların şerrinden yine Ona sığınmışız.
Bu niyetle karşımıza çıkan her şeyi okumaya çalıştıkça da sonsuz rahmetiyle Rabbimiz kapılar açıp hatırlatmış hep kendini.
Hangi çocuğum doğduğundaydı tam hatırlamıyorum ama benim yoktan var etmeyi ilk idrak edişim, Onun yüreğime bir gün öncesinde olmayan sevgiyi verdiğinde olmuştu. Bir insanın varoluşunu açıklarız belki ilimle ama yüreğimde o yoktan yeşeren sevgi Onun yoktan var etmesiydi.
Kalbimle bildiğimi aklımla bir kez daha tasdik edip bir kez daha teslim olmuştum o gün.
Bugün de gene aynı sevgi ile sonsuzluğu anladım.
Yada belki de bir nebze daha yaklaşabildim anlamaya.
Sevdiğimiz bazı insanlar geçmişte kalsa da hala onları yüreğimizde taşıyor olmamız onları yüreğimizde sonsuz yapıyor. Aslında onlar sadece geçmişte değil de bugün de, yarın da hep bizimle olacaklar.
Yani sevgi, yürekte, zaman üstü bir varoluşta hep yeşermeye devam eden zamansız, sonsuz bir oluş, bitimsiz bir şimdi…
Boşuna sormamış Tolstoy “insan ne ile yaşar?” diye
İnsan sevgi ile ezelsiz, ebedsiz bir sonsuzluğa doğar ki özünden üfleyerek yaratan ve Vedud olan Nur’a sonsuz şükürlerle…