26.06.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Kafamı çok karıştıran bir kitap oldu. Gerçi benim kafam, sürekli bir sorgulama ve anlama arayışında olunca, alışık böyle rahat durmamalarıma ama bu sefer birlikte işin içinden çıkamadık. Bir deli bir kuyuya bir taş atmış misali ben taşı atayım, nerden nasıl yankılanacak sesim görelim?
İnsan nedir? diye sormuş Mark Twain ve bunu bir söyleşi şeklinde yapmış kitapta. İnsanı tanımlarken hayvanlarla kıyaslayıp sosyal zekasıyla ve iradesiyle üstünlük atfedip konuyu kapatıyoruz normalde. Ama Mark Twain hayvanlar aleminden çoğumuzun görmeden basıp geçtiği karıncaların kurduğu sosyal yaşamın insanlığa taş çıkaracak türden gelişmiş olduğunu vurgulayarak, akıl yürütme, toplum inşa etme ve hatırlama, iletişimde olma gibi bir çok yönden kendimizi üstün sandığımız özelliklerimizin onlarda da olduğunu anlatarak, insanın farklarının bunlar olmadığını çok güzel açıklar.
Bugün okuduğum başka bir kitapta da Picasso’nun Lascaux’daki eski bir mağaradaki resimleri görünce “ on iki bin yıl boyunca hiçbir şey öğrenmemişiz” diye yaşadığı şaşkınlığı anlattığını okuyunca hayatın hep bildiğim gibi bir tekrar, bir döngü ve insanın da hep aynı şeyleri yapan insan olduğunu ve bu döngüyü devam ettiren milyarlarca gelmiş gitmiş ve gitmekte olan insandan sadece biri olduğunu idrak ettim. Ama bu idrak ta beni hayvanlardan üstün kılmıyormuş. Bunu gene karınca deneyiyle açıklamış Mark Twain. Peki idrak ta değilse ne benim farkım? Ya da gerçekten var mı fark?
Ayetler geliyor aklıma hiç akıl etmez misiniz diyen? Sonra diyorum bilinç mi o zaman beni ayıran? Kafamda bu sorular dönerken dönüp kalbime soruyorum, sen biliyor musun diye. Gönülden gelen ses ise ‘aşk’ diyor bana. Bu ancak aşk olabilir diyor.
Kavramlar karışıyor birbirine; idrak, bilinç, sevgi, aşk. Ben bu kavramları ne kadar biliyorum diyorum. Onların bana çağrıştırdıkları ancak benim yüklediğim anlam kadar. Ben de anlamı bilinç dışımla yüklüyorum çoğu zaman. Duyduklarımın, gördüklerimin, yaşadıklarımın sonucu olarak yüklediğim anlamlarla. Bunların ne kadarını bilincimle bilerek kullanıyorum. Ya da bunları neye göre doğruluyorum? İşte burda gene hiç akıl etmez misiniz ayeti geliyor zihnime. Bu sorular, arayışlar mı ki bizi insan yapan?