21.08.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Heyecanla başladım okumaya ama okurken “hani nerde o sır ne zaman söyleyecek?” diye diye zorlanarak okudum. Kitaptan haberdar olur olmaz sipariş verdim ve elime geçer geçmez de okumaya başladım. Platon ve Aristolesi analiz etmiş, müslüman bir alimden mutluluğun sırrını öğrenecek olmak beni heyecanlandırmıştı. Kitap bitince reçetem hazır olacak sanmıştım. Bireysel mutluluğun sırrını Farabi kesin çözmüştür ve ben de hazırcılık ederim dedim ama yanıldım. Farabi bir üst-insan tarifi yapıyor. Bu üst-insan tanımının araçları olarak ta teorik erdem, fikri erdem, ahlaki erdem ve pratik sanatları gösteriyor.
Ama insanın sosyal bir varlık olduğuna değinip, mutluluğun ancak toplumsal gelişimle olacağını söylüyor. Ve bu toplumsal değişimi sağlayacak yöneticilerin özelliklerinden bahsediyor. Platon’un devlet kitabından esinlendiği yazıyor önsözünde.
Sonra durdum ve dedim ki yani hepimiz bir zincirin halkaları gibi birbirimize bağlı bir şekilde, bir toplumda yaşıyoruz ve yönetiliyoruz. Öyle tek başına mutlu olayım diye bir şey yok.
Evet birey olarak kendimle ilgili bir çok şeyi düzeltmeye çalışırım ve iç dünyamda huzuru da tesis etmek için uğraşırım belki ama içinde yaşadığım toplumun mutluluk ya da üzüntülerinin de bir parçası olmaktan kendimi kurtaramam. Aynı gemideyiz ve gemi batarsa birlikte boğuluruz.
İyice benliğin ön plana çıkarılıp, bireyselliğin öncelendiği zamanımızda, neye, nereden başlamalı, sen, ben, o’nun biz olmadıkça dağılacağı ve mutsuz olacağımız nasıl anlatılmalı diye yeni bir arayışın içine girdim.
Biz kendimizi değiştirmedikçe toplum da değişmeyecek. Ve toplum değişmedikçe de biz mutlu olamayacağız.
Bu yumurta tavuk döngüsünde ilk nerden başlamalı, bu döngüyü nasıl kırmalı henüz bulamadım ama bunu birlikte bulamazsak gidişat hiç birimize hayır getirmeyecek. Her geçen gün gergin hasta sayımdan da küçük bir analiz yapabiliyorum. İster istemez bana bahsettikleri sorunlar büyüyor. Toplumsal olarak geriliyoruz. Mutlaka bu süreç te bir dönüşüme gebedir. Zamanla hep birlikte göreceğiz elimize doğacak bebeği ama o bebek doğmadan bir durup hatırlayalım biz birlikte varız ve hepimiz aynı gemideyiz…