18.09.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
En sevdiğim kokulardan biridir kına kokusu. Keşke mümkün olsa da her bayramda kına kokusu üfleyebilsem her yerlere.
Ve ne zaman fotoğrafını paylaştığım bir şeylerin böyle kokusunu da paylaşmak istesem, Şükrü Erbaş seslenmeye başlar arka fondan kulağıma;
“Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı
Sesin fotoğrafı. Boşluğun fotoğrafı.
Parmak uçlarındaki karıncanın
Ruhtaki üşümenin…
Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı”
Ve bu şiir her aklıma düştüğünde gidenlerin acıtan boşluğu kanatır gönlümü. Şöyle bir gözüm takılır bütün yaşanmışlıklarıma.
Her gitmem gerektiğinde hayal ettim kokuları saklayabilmeyi ve yanıma alabilmeyi. Bunu çok dillendirmiş olmalıyım ki Bilal birgün elinde pet şişe ile geldi yanıma ve “al, bunu işe götür,beni özledikçe koklarsın” dedi.
Henüz kokunun fotoğrafı çekilemese de bir hafızası var, biliyorum. Bir ılık rüzgarla gelen ve seni bulunduğun mekandan alıp anlık bir zaman yolculuğuna çıkaran ve sonra yüzünde gülümseme, gönlünde bir ferahlıkla da geri uğurlayan. Ben bugün çocukluğumun bayramlarına gittim. Sabahlarını heyecandan zor getirdiğim, ellerimize çorapları geçirip kınalı ellerimizi koklaya koklaya kardeş, kuzen koyun koyuna uyuduğumuz bayram akşamlarına . Sabah gün ışır ışımaz uyanıp ibrikle buz gibi havada ellerimizi yıkayıp ellerimizi koklamaya doyamadığımız bayram sabahlarına.
Ben şimdi koklaya koklaya hem yazıp hem zamanda yolculuk yaparken “ya o koku da sevilir mi” diyenlerin seslerini de duyuyorum☺️ Melemen soğanlı mı olur soğansız mı gibi asla karar verilemeyecek konulardandır kınanın kokusu ama benim için tartışmaya kapalı dünyanın en güzel kokularından.
Parmağımdaki iz de kendi kınamı kendim yaktığımdan
Kolay değil kendi yolunu kendi çizen herkes de taşır yaşanmışlıklarını böyle bütün benliğinde.Ama o parmağa “oh, mis gibi kokuyor” demekle her bakışında sinirlenmek arasındaki tercihse kişiye kalan.
Evet hayat acısıyla tatlısıyla yürünen bir yol
ve evet bu yoldan kalan onlarca izler var üzerimizde ve belki de bir kısmı bizim kontrolümüz dışında yaşandı ama bu izlere nasıl baktığın,bu izlerden neler öğrendiğin ve bundan sonrasını nasıl yürümek istediğin sadece senin elinde.
Ayağa kalkıp koklaya koklaya yürüyenlere selam ile…