26.09.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Her ne kadar insan, nefes aldıkça olmaya devam eden ve bu yolda gayretiyle yükselen bir varlık olsa da biz yaşça büyümüşlere yetişkinler demişler. Neye, nereye yetiştik, olduk mu biz henüz cevaplanması zor sorulardır. İnsan ne zaman kendi ile ilgili bu sorgulamaları bitirir ve olduğunu düşünerek yanılırsa kendi gelişmesine kendi elleriyle son vermiş olur ama yetişkin olmuş mudur bilinmez.
Şimdi biz sözde yetişkin ya da yetişmekte olanların bile çok zorlandığı konular vardır. Bunlardan belki de en önemlisi ait olamamak, öteki olmak. Bunu her şartta her ortamda farklı yaşarız. Ailemizle sorunlarımız vardır, uyum sağlarız ama onlara ait hissetmeyiz kendimizi. İş yerimizde mesai arkadaşlarımızla sorunumuz vardır ve o ortama ait hissetmeyiz. Ya da başımıza bir hastalık, kaza gibi olaylar gelir ve biz toplumunun, sosyal hayatın akışının dışına atılmış hissederiz “neden ben?” sorusuyla çırpınırız.
Ve zaten bir insan hayatta hala “neden ben?” diyorsa daha yürüyecek çok yolu vardır. Ama bizlerin bile bu kadar zorlandığı anlamak için çırpındığı, anlayamadığı zaman kendisini eksik, yetersiz hissedip akıştan koptuğu konuları çocuklara yaşatmamız benim kabul edemeyeceğim konular.
Oğlumun anasınıfında düşünce masası- sandalyesi- köşesi gibi uygulamaların olduğunu öğrendim. Kalbim duyar duymaz reddetti. Kısa bir okumalarım ve konuştuğum arkadaşlarım da uygun bulmadı. Öğretmenimizle konuştum. Bu uygulama ile çocuğun öteki duygusunu yaşayacağını, kendi başına düşünmeye çalışarak, yaşı gereği yaptığı davranışı değerlendiremeyeceğini, aksine koşullu bir öğrenme ile o davranışı hayvanlarda olduğu gibi yapmayı ya da yapmamayı öğreneceğini ama o davranışın gerektirdiği duyguyu ve o davranışın erdemini bu şekilde öğrenemeyeceğini anlattım ve rica ettim Bilal’le sorun yaşarsa önce onunla konuşmasını ve çözemezse benimle işbirliği yapmasını istedim.
Eve gelince Bilal’e anneler de dahil olmak üzere yetişkinlerin de hata yapabileceğini ve bu hataların onun suçu olmadığını, hoşuna gitmeyen bir olay yaşadığında bunu benimle konuşmasını söyledim. Gözleri doldu ve boynuma sarıldı.
Ne olur yaptırım yerine iletişim kuramayı, biz yetişkinler öğrenelim önce…