11.10.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Kelimelerle kavgalıyım. Hele içi boşaltılmış, anlamı kaymış, kafası karışmış kelimelerle aram iyi değil. Bir çok kelime var, kullananın işine geldiği zaman, işine geldiği yerde kafasına göre anlam yükleyip kullandığı kelimeler. Özgürlük, demokrasi, terörist, savaş, barış gibi liste uzayıp gider.
Ama ben bu aralar sabır kelimesine kızgınım. Kendimi bildim bileli duyduğum “ ne yapacaksın o öyle, geçim dünyası boşver, aman şimdi olay olmasın sus” kelimeleri ile birlikte kullanılan ve sanki büyük bir erdemmiş gibi bize dayatılan sabır kelimesine artık sabredemiyorum.
Sabır değiştiremeyeceğin hastalık gibi konularda olur ve asla pasif bir eylem de değildir. Üzerine düşeni yaparsın ama geçmesi sürecinde beklersin sabırla. Ama ilişkilerdeki sözde bize dayatılan sabır, sabır değil hamallıktır. İlişkinin hamalı olmamız beklenir bizden ki karşı tarafın aman keyfi kaçmasın diye. Bu sadece hamallıkla da kalmaz. Siz taşıdıkça, aman tadımız kaçmasın dedikçe ve sabrettikçe?! karşı taraf o kötülükte ısrar eder ve kötülüğünü artırarak pekiştirir. Artık o onun hakkı olur. Siz iyilik yapmış olmazsınız, aksine kötülüğü beslemiş, büyütmüş ve artık telafisiz bir hale getirmiş olursunuz. Şimdi de “ya ben bu kadar sabrettim, bir de ben mi suçluyum” diye isyan edenlerin sesleri geliyor kulağıma. Ortada bir suç varsa bu genelde çift taraflıdır. Tıpkı bir tahterevalli gibidir ilişkiler. Bir tarafın yukarı çıkıp sefa sürebilmesi için diğerinin bütün gücüyle aşağıda kalmaya zorlaması, ayaklarını yerde sabit tutması gerekir ki, dayanamayıp birden bıraktığında diğerinin yere çakılması da, onun zıplaması da iki tarafın bozuk dengesindendir. Evet bütün ilişkilerde denge vardır ama hangi tarafa kaymıştır ve o taraf ne kadar bunu taşır bilinmez. Eğer ilişkilerimizi kurtarmak ve devam ettirmek istiyorsak bir taraf yorulduğunda ayaklarını serbest bırakmayı göze alacak, diğeri de aşağıyı deneyimleyip partnerinin yukarı çıkışına eşlik edecek. Hatta belki kim bilir arada tam ortada birlikte kalırlar.
İlişki denilince sadece eşler anlaşılır ama bu bazen kardeşimiz, annemiz, babamız, komşumuz bile olabilir. Dengenin olmadığı kendimizden çok ödün verdiğimiz her yer esaretimizdir. Yaşasın özgürlük😜