07.04.2024 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Yaşam bir var bir yok olan bir döngü. İnsan da bu döngünün içinde kendi yerini benzer bir döngüyle alıyor ve gelip gidiyor. Aynı bir çan eğrisi gibi; önce yukarı doğru toplayarak, artarak çıkıyor sonra eksilerek gidiyor. Yokluktan gelip yokluğa gidiyor. Ya da tam tersi, varlıktan gelip varlığa gidiyor. Doğuyoruz ve sürekli yeni şeyler öğreniyor zihnimiz. Bunu bulunduğu zamana, mekana, çevresine ve kendi doğasından getirdiği donanımına göre yapıyor. Ve işini kolaylaştırmak için de bunları hep bir yerde depoluyor. Gerektiğinde çıkarıp kullanıyor. Ama bunu yaparken günlük hayatta yaptığımız gibi son kullanma tarihine bakması gerektiğini unutuyor. Çünkü biliyor ki eğer sorgulamaya başlarsa yavaşlaması gerekecek. Otomatik pilottan çıkıp sakince kontrolü ele alması gerekecek. Ama bunun yerine görmeden, duymadan, anlamadan otomatik pilotla hayatını sürdürmeyi seçiyor ki öteki türlüsü zahmetli. Onca yıllık emeklerini öylece sorgulamadan kullanmak istiyor, bir yeniden kontrol etme zahmeti ona korkutucu geliyor. Oysa her şey değişti. Zaman, mekan, çevremizdekiler ve biz değiştik. Bu sebeple bir insan aynı nehirde iki defa yüzemezmiş. Bir saniye öncemizle aynı değiliz çünkü. Bu değişimi kendi olgunlaşma sürecine çevirenler kazançta. Bir günü diğerine benzemeyen kazançta.
Aynı o çan eğrisinin inişindeki gibi insan bir noktadan sonra ise o depoladıklarını tek tek aşağı bırakarak hafifliyor. Olmazsa olmazlarını, telaşlarını, kavgalarını, arzularını, umutlarını, hayallerini bir bir bırakıyor ve kendine çırıl çıplak hiç bir sıfatı olmadan bakmaya başlıyor. O zaman anlıyor ki o aslında hiç bir şey ve aynı zamanda da her şey. Onca yük kapatmışmış özünü ve onun özüne ulaşması için bin bir emekle tek tek vazgeçmesi gerekiyormuş üzerindeki her şeyden. Her şey bir “la” ile başlıyormuş. Ve bir “evet”le devam ediyormuş. Önce üzerindeki her şeyi “la” diyerek reddetmesi sonra ona bahşedilen her şeyi “evet” diyerek alıp kabul etmesi gerekiyormuş. Bunun sonrasındaki süreci henüz bilmiyorum. Bildiğim şeyse düşüncelerimiz değişirse dünyamız değişir. Bu sebeple de önce durup kendimize bir dönmemiz ve yeniden bütün bildiklerimizi güncellememiz lazım.
Yeniden bismillah diyebilmek duasıyla…