19.06.2024 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Ne zaman Kırkdilimden geçsem, annemin hiç görmediğim dedesini hatırlarım. Anneme, annem ondan istediği kahveyi yapmadı diye kızıp “yedi dağın ardına gelin gidesin” diye beddua etmiş. Tutmuş da😔 O zamanlar bu dağlar aşılmazmış. Ardına geçmek zormuş. Gurbete gelin gidince gözünden yaş eksik olmazmış. Şimdilerde aşıldı, sevenler kavuşabiliyor. Benim çocukluğumda korkulu rüyamızdı bu yol bizim. Ne dualar okurduk o yol bitene kadar. Hatta acı bir şekilde bir defasında uçuruma düşmüş bir aracın kurtarılmasına tanıklık etmiştik. Büyükdedenin bu bedduasını her andığımda üzülürdüm ama altında yatan dinamikleri ilk defa bu bayram anladım.
Bayram, bayram ziyaretleri ve sohbetleri, eğer o günlere doğru bakabilirsek insanın kendisini, geçmişi üzerinden aynaladığı zaman dilimlerine dönüşüyor.
O kadar çok ana baba hakkı ve onlara itaat üzerinden büyütüldük ki sanki bizim değil de sadece yetişkinlerin duyguları varmış gibi ve onların bizden gelecek zararlardan korunmaları gerekiyormuş gibi. “Aman baban duymasın sinirlenir. Aman gariban annen üzülmesin anlatma. Aman ebene saygısızlık etme, isteği var mı sor ve hemen yap” gibi. Oysa çocuklar o büyüklere emanetlerdi. Ama biz tam tersi şekilde büyütüldük.
İnsan beden olarak yemeğini, uykusunu verince kolay büyüyor da, ruh olarak olgunlaşması için kendini yeniden doğurması, görmesi ve göstermesi gerekiyor. İlişkilerde kendini görmeye ve bulmaya ihtiyaç duyuyor. Ama bizim kendi duygularımıza dönüp bakmamız mümkün değildi, biz çocukken. Bizi kimsenin aynalamadığı gibi bizim kendimize, kendimizin ayna tutması da mümkün değildi. Çünkü etrafımızda büyüklerimiz vardı ve onlarla ya ilgilenmeliydik ya da dediklerini yapmalıydık. Hep uslu çocuk olmalıydık. Oysa bizim duygularımızı tanımaya ve onlarla ne yapacağımızı büyüklerimizden öğrenmeye ihtiyacımız vardı. Çocuk olan bizlerdik…
Duygu regülasyonunu öğrenmesi için büyüğüne ihtiyaç duyan biz çocuklarken, büyüğünün duygu boşalttığı çöplüklere dönmüştük. Bu nesillerce aktarılarak bize gelmişti. Hala bu adetlerin yaşaması üzerinden ego tatmini yapanlar var mı derseniz maalesef hala var.Ama bu zincir artık bir yerlerden kırılmalı. Yetişkinler artık yetişmeli ki çocuklarına sıra gelebilsin…