20 yıldır umduğum uçurtmamı tam da yeni bulmuşken, bir benzinlikte bir çöp kutusunun kenarına, hem de hiç uçurmaya bile kalkışamamışken, hem de hiç bana sorulmadan hem de söylenerek bıraktıklarında anladım; benim ömrüm boyunca hayallerimin eteğinde uçuşup savrulacağımı…
O eteği hiç bırakmamak için her çırpınışımda ve onun beni hep başka bir diyara savurduğunda anladım savrula savrula tutunmayı, hiç bırakamamayı…
Ama bu kadar tutmuşken, bu ara çok bırakmak ve boşlukta savrulmak arzuluyor yüreğim..
Şöyle kuşlar gibi gökyüzüne savursa beni o etek sonra süzülsem süzülsem süzülsem…
ve çakılsam toprağıma…
hasretle kucaklaşmayı beklediğim, özlediğim, kokladığım toprağıma sarılsam sarılsam sarılsam…
Bir olsak yeniden
Ben toprak olsam, toprak ta ben olsa…
Ellerim mi yorulan yüreğim mi bilmem?
Ben zaten hiçbir şeyi bilmem…
Bilmek te istemem
Kendimi bilmeye çalıştıkça, birliğin içinde kayboluyorken toprakta yeniden kendimi bulmak istiyor yüreğim…
Yeniden bir olmak, kavuşmak istiyor
O zaman bulur muyum biter mi tüm aramalarım?
Bilmiyorum
Ben zaten bilmem hiçbir şeyi
Ben bilmem
Bilmeye çalışmak ta istemem artık
Ben ki şimdi en yorgun, en dingin, en bulmuş, en kaybolmuşum
En aramış, en bulamamış, en bulmuş, en kaybetmiş, en kaybolmuş, en bilmiş, en bilememişim ben…
Ben mi ben bilmem…
Ben bir tek bir şey biliyorum; dün duyduklarımdan, okuduklarımdan biliyorum
Bugünse hiçbir şeyden, yüreğimden biliyorum…
Bütün bildiklerimi unutmuşken, silmişken her şeyi zihnim,
yüreğimden buldum…
Şimdi ben hiçbir şey bilmiyorum
Ama yüreğim buldu, biliyor birliği
Ben de bir parçası olmayı özlüyorum şimdi
Toprağımı özlüyorum
Ben ve kuşlar…
Ben ve toprak…
Ben ve yüreğim…
Biz biliyoruz Onu…
Ama nerden nasıl ve ne zaman bilmiyorum artık
Artık o bilinmezin içinde kaybolup bir olmak istiyorum
Ahh kendimi ararken kayboldum ve kaybolmaya aşık oldum
Şimdi toprakta kaybolmayı arzuluyorum
Şimdi toprakla kucaklaşınca bulacağım kendimi biliyorum
Ben toprağım, toprak ta ben
Ben kuş olacağım önce sonra toprak
Ben, kuş, toprak ve biz…
Biz kaybolmuşuz…
Biz bulmuşuz…
Unutmuşuz…
Susmuşuz…
Önce tutmuş sonra uçmuş sonra çakılıp kaybolmuşuz biz…