20.05.2020 tarihinde Instagram ‘da yayınlanmıştır.
İki çeşit çocuğum var benim
Biri çok hareketli çok konuşkan
Diğeri hiç konuşmaz ve hareket etmez
İlki yaşamayı sevmeyi coşmayı öğretti yüreğime,
Diğerleri yorulunca durmayı dinlenmeyi huzuru sükuneti
Yavrularım ve çiçeklerim
Zihnimin kalbimin çok yorulduğu bugünlerde çiçeklerime daha çok zaman ayırdığım kafamı toparlamaya çalıştığım doğrudur
Ama kıskanmaz benim çocuklarım birbirlerini
Hatta fazla sevgiden fazla bakım verip suya boğdukları da olmuştur.
Bilirler bana iyi geldiğini ve mutlulukla izlerler beni, annem gene çok mutlu ellemeyin diyerek gülerek uzaklaşırlar oyunlarına dönerler ya mutfakta ya balkondayımdır zaten evde olduğumda…
İki güzelliğin arasında gider gelirim…
İlk çiçek sevdam menekşe..
Almanya’da bunalınca almıştım ve her okuldan red geldiği bir dönemde demiştim ki sana bakabilirsem sen çiçek açarsan ben de çiçeklenirim belki, öyle de oldu…
Sonra onu çok sevdiğim dostuma bırakıp ayrılmak düştü benim payıma…
Gitmeleri çok iyi bilmem hep bu ayrılıklardandır..
Leylaklar ise çocukluk aşkım. Okulumun bahçesi leylak ağaçlarıyla doluydu. O kokuyu içime çekerek geçti çocukluk yıllarım. Belki de okumayı sevmem bundandır. Hiç güzel kokan bir günde öğrenilen silinir mi zihinden
Sonra limon ağaçlarıyla tanıştım. Çiçek açınca yanından ayrılamaz oldum. Herşeyin üst üste geldiği zamanlarda sardunya girdi hayatıma, dayanmayı ondan öğrendim. Her mevsim çiçek açabilmeyi de ondan öğrenmeye çalışıyorum hala. Sakız sardunya benim en sevdiğim, evet ıtır da güzel ama benim yüreğim sakız diyor ısrarla. Kasımpatı ise bana tam bittiği yerde yeniden başlamayı öğretti. Oysa ki çok üzülmüştüm kurudu gitti zannetmiştim. Alttan çıkan küçücük yeşil yaprağı görene kadar.
Hele o sarmaşıklar. Kışın kuru bir dal kalanlar. Nasıl heyecanla şimdi yaprak veriyorlar. Kış uykularından uyanıyorlar ve ben hayretle umutla heyecanla izliyorum onlardaki telaşı. Bizimkisi de onlar gibi bir tutunma telaşı değil mi hayata…
Her yorgunluktan sonra her yeni heyecandan sonra bir ifade etme telaşı kendimizi. Hayat var olmaksa bizdeki bu var olma, varlığımızı ilan etme çabası normal değil mi o zaman? Görünmek istiyoruz görsünler istiyoruz İşte biz varız diyoruz hep bin bir türlü çabalarımızla.