04.07.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Yolda görünce uzun uzun baktım ve çok mutlu oldum. Hikayemin onlarca sayfası açıldı ve benim yüzüme kocaman bir gülümseme kondu. Anacım geldi aklıma. Bizim her hayalimize “olur” diye bakan annem ve onca yokluğun arasında oldurduğu bir dünya hayallerim geldi. Annem bizi dinlerdi. Bizi görürdü. İhtiyaçlarımızı fark ederdi. Annemden öğrendiğim annelik, sadece temel ihtiyaçlarını karşılayıp hayata dahil etmeyen, çocuktur deyip önemsemeyen, bitki gibi sessizce köşede oturması ve hiç bir şeye karışmaması beklenen bir çocukluk değildi. Bizi birey yerine koyan bir annelik yaptı. Zamanın ve toplumun bir çok yanlışını o da aktardı belki bize ama bizi hep gördü. Ve bunu yaparken üzerinde onlarca baskı vardı. O dönem için bir mucize aslında bu.
Bu bisiklette de çocuğunu gören bir anne var. Oturağı kırılmış ama annesi çocuğunu kırmamış, yetişmiş. Bizim bütün kırık hayallerimizi tamir etmeye çalışan ve “istersen olur, yaparız” diyen annem gibi.
Biz neye heveslensek annem onu oldurmaya çalışırdı. Olmasa da annemin uğraştığını bilir gene de sevinirdik. Havluyu kıvırır bebek yapardı bize. Yokluk ta çok koymuyor o zaman. Ona heveslenip çocuklarıma çoraptan bebek yapmıştım ben de. Şimdi bile çocukları duyan, dinleyen, hayatın akışına dahil eden aileler yokken, annemin emekleri daha bir kıymetlendi gözümde.
Çocukların her istediğini yapmak değildi bu aslında. Onların görülme ihtiyacını gören bir annelikti. Şimdilerde yeni ailelerde çocukların her istediği yapılsa da gene de kabul görme, fark edilme, hayata dahil olma ihtiyaçları giderilmiyor. Her istediği yapılan ama ihtiyaçları görülmeyen çocuklar yetişmeye başladı. O yoklukta havludan yapılan bebek mi, yoksa doğum gününe alınan anlık coşkuyla iki saniye sonra kenara bırakılan barbie bebek mi dersen, ben havlu bebeğime, annemin onu yaparken bana söylediği türkülere dünyaları değişmem. Çünkü böyle önüne konulan her oyuncakla hayal kurmayı unutuyor çocuklar ve hayallerini dinleyen, onları birlikte gerçekleştirmeye çalışan anneleri ve birlikte kutladıkları zaferleri olmuyor.
O gün de bugün de görülmeyen, duyulmayan, hayata dahil edilmeyen çocuklar hep yarım kalıyor. Çocuklarımızın hikayelerine gönüllerinden dahil olabilme duasıyla…