01.08.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Schopenhauer; “Dikensiz gül yoktur, ama gülsüz pek çok diken vardır.” sözü ile başka bir şey söylemek istemiş gibi ama bana acı duymamak için sevgiden ve güzelliklerden kaçtığımız, sahte korunma mağaralarımızda sevmeden, sevilmeden kaygılarımızın tutsağı olarak yaşadığımızı düşündürdü. Evet sevmek insana bedel ödetir. Ayrılığı, birlikteyken anlaşamamazlıkları, kaygıları, sorumlulukları da beraberinde getirir ve “bir alışveriş bir fiş” gibi girer hayatımıza. Ama sevmek ve sevilmek belki de bu dünyadan geriye tek yanımızda kalacak olan. Dikenlerinin korkusundan güllerden uzak duranlar, bu hayatın kaideleri gereği zaten dikenlerle gülsüz de karşılaşacaklarını unutmamaları gerekiyor. Korkup karanlık mağaralarına sığınanlar, güneşten mahrum kaldıkları için ödedikleri bedeli bilseler korkmaya devam ederler miydi? Ya da sobanın yakacağından korkup kaçanlar, soğuktan donacaklarını bilmezler mi? Ancak ateşle uğraşmaya cesaret edebilenler ısınabilir.
Irvin D. Yalom “Yas, sevme cesareti gösterenlerin ödediği bedeldir.” diyerek nasıl güzel anlatmış aslında.
Bu dünyaya gelişimiz sevgiden, giderken elimizde kalacak olan sevgi…
Sevgi ise teslimiyet ve emek ister. Birgün kaynağı tükense de o zamana kadar verdikleri tükenmez. Etimiz, kemiğimiz, kanımız gibi işler hücrelerimize, can olur canımız olur.
Fuzuli ise ne güzel toparlamış hepsini
“Ya Rab bana cism-u can gerekmez,
Cânân yok ise cihan gerekmez…”
Aşk ile…