30.01.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Hepimiz biliriz ki aynı anne babadan doğup aynı evde yaşasalar da kardeşler birbirlerinden çok farklı olurlar. Bu farklılıkta çocukların mizaçlarının etkisi olduğu kadar ebeveyn tutumları da etkilidir.
Bizim gibi toplumlarda anne babalar kutsanıp meleklerle aynı kefeye konsalar da onlar da bu hayattan kendi paylarına düşen imtihanlarla evirilip çevrilen, yürümek zorunda kaldıkları yollarının izlerini üstlerinde taşıyan, hayata ve çevrelerindekilere kendi pencerelerinden bakan insanlardır.
Çocuklarına baktıkları kendi pencereleri olunca gördükleri de kendi bakış açılarıyla sınırlı oluyor. Biz ilk başta onların bizi gördüğü gibi kendimizi tanımladığımız için de kendimizle yüzleşmemiz zaman alıyor.
Aileler bazı çocuklarını kutsarken, diğerlerini yerden yere vurabiliyorlar. Sürekli eleştirilen çocuk ailesiyle savaşmaktan yorulur ve değersizlik sarmalında debelenir durur. Sürekli övülen ve hata yapma hakkı övgülerle çalınan çocuk ise her an o ilgi ve sevgiyi kaybetme korkusuyla şartlı sevgi girdabında savrulur. Madalyonun iki yüzü gibi. İki çocuk için de hayat hiç kolay olmaz.
Sürekli eleştirmek, değiştirmeye çalışmak, şekil vermek istemek hayat şeklimiz olmuş. Bir çeşit tanrıcılık oynama isteği bu anne babaların. En iyisini kendilerinin bildiğini sandıkları için yeniden evirip çevirme isteği duyarlar. Ama hayata açılan bin bir çeşit pencere var. Ve hepsinden de farklı görünüyor hayat. Hayat sadece onların gördüğü gibi bir yer değil ve insan da sadece tek tip değil.
Aslında bir gonca gülün açılışını izlemek kadar heyecanlı bir çocuğun kendi yolunu bulup çizme çabasını izlemek…
Doğadan öğreneceğimiz çok şey var…
O gülü ne zaman elimizle açmaya kalksak, öyle değil de böyle açman lazım desek soldururuz. O kadar solmuş kendinden habersiz insan var ki etrafta. Oysa bir kendilerine bakabilseler eminim ki o solmuş dalın yanından yeni tomurcuk verecekler. Sığındıkları korkuların, kaygıların bir dışına çıkıp, pencerelerini açıp ufka bir bakabilseler arzın genişliğine hayran olup kendi yerlerini mutlaka bulacaklar…
Ve biz de o tomurcukları yıkıcı, yakıcı eleştirilerimizle soldurmaktan bir vazgeçebilirsek, onlar her yeri rengarenk yapacaklar ve her yere mis gibi rayihalar yayılacak….