06.10.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Neden ısrar ediyoruz? Neden hala işe yaramadığını bile bile bu sistemi çocuklarımıza dayatıyoruz? Duyuyorum bir çok alternatif ses var. Çok da güzel anlatıyorlar. Ama neden eyleme geçemiyoruz? Bizi bağlayan ne? Kim cesaret edecek bu sistemi yıkmaya? Bu eğitim sistemi sağlıklı nesiller yetiştirmiyor. Bunu bildiğimiz halde canlarımızı neden hala buna zorluyoruz. Onlara neden hayvan terbiyecisi gibi yaklaşılmasına ve seri üretim fabrikadan çıkar gibi tek tip yetiştirilmelerine göz yumuyoruz. İnsan bin bir çeşit gizemli bir varlık. Herkes özünde bin bir güzellikle, renkle doğuyor. Hepimiz bu kadar çeşit çeşitken nasıl tek tip eğitim alabiliriz?
Bize tıp fakültesinde ilk öğrettiklerindendir, hastalık yoktur hasta vardır. Bu eğitimde de böyle değil mi? Öğretmek değil de desteklemek olsa bunun adı. Çocuk özüne uygun alanda desteklense sadece. Fırsat eşitliği olsa bütün çocukların ve kalbine, zihnine, bedenine en uygun alanda ilerlemek istese. İnsanlar çeşit çeşit. Kimisi duygu merkezli, kimisi zihin, kimisi beden. Ve dünyada yapılacak öyle çok ve değişik iş varken herkes zihinle ilgili işler yapmak zorunda değil. Veli toplantılarının klasik sözüdür. Çocuklarınızın hepsi doktor ya da avukat olmak zorunda değil denir ama bu akademik beklenti gizli bir mesaj olarak beklenir ve verilir çocuğa gene de. Oysa ne kadar keyiflidir her çocuğun rengini keşfetmek, onun dünyaya baktığı gözlükle arada bizim de bakmamız. Neler neler öğretirler aslında almasını bilenlere.
Bizim zihinsel faaliyetler yapanlar dışında bedensel ve ruhsal işler yapanlara da ihtiyacımız var. Ruhsal yanı kuvvetli canlar güzellikler sunacak bu dünyaya, zihinsel yanını kuvvetliler ölçüp biçecek belki nasıl olur ne yapmak lazım diye, sonra sunacaklar bedensel güçlü olanlara ki inşa etsinler o güzel dünyayı.Ama biz istiyoruz ki hepsi sadece üniversite okusun ve o diplomayı eline alsın. Altın bilezik çünkü o bize göre. Ama değil artık. Aksine sırtına kambur.
Ne bu insanın insana yaptığı?
Oysa görüyoruz sadece kuşlar uçabilir, balıklar yüzer derinlerde, atlar koşar uçsuz bucaksız bozkırlarda
Özümüz zorlar bütün kara deliklerden filizlenmek için yeterki güneşe ve suya kavuşsun…
Özüne sımsıkı sarılanlara selam ile…