30.07.2022 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Bir ev var hayalimde;
mahallesinde iğde, yasemin, hanımeli kokularının birbirine karıştığı…
Akasya ağaçlarında serçelerin cıvıldayıp kumruların yuva yaptığı…
Demir kapısının gıcırdayarak açılmasıyla bahçesine girilen ve bahçesinde nar, dut, elma, erik, ayva, ıhlamur ağaçlarının, güllerin olduğu…
Cam önlerinde sardunyaların, kasımpatıların, küpelilerin büyütülüp balkonlarında ve çardaklarında asmaların yetiştirildiği…
Dolaplarında lavanta kesecikleri ve naftalinler olan, yataklarında bembeyaz çarşafların, kanaviçeli örtülerin serildiği…
Seccadenin de yanında tesbihiyle yerde hep serili olduğu…
Abdest alacaklara ibrikle suyun ve temiz, işlemeli havluların oymalı sandıklardan verildiği…
Uçuşan perdelerle içeriye ılık meltem ve güneşin dolduğu…
Yerlerine kilimler ve el örmesi paspasların serildiği…
Duvarlarında sevdiklerimizin resimleri olan…
Ahşap kokusunu içimize çektiğimiz gıcırdayan merdivenli, cumbalı evler…
Cam önlerindeki sedirlerde yan yana oturup camdan avluyu izleyerek muhabbetlerin edildiği…
Misafirlere terlik verilip limon kolonyası ikram edilen…
Kahvenin yanında gül kokulu lokum verilen…
Ayrılırken el emeği göz nuruyla işlenmiş mendil, patik, yazma hediye edilen…
Çayın her daim fokurdadığı…
Odun ateşinin hep tüttüğü…
Sıcak ekmek kokusunun her daim geldiği…
Bakır kazanlarda, çömleklerde yapılan yemeklerin yerde sinilerde hep birlikte yendiği…
Evin mır mır ve tembel kedisinin uyuduğu…
Çocuk seslerinin ve kahkahaların birbirine karıştığı…
Arka fonda da neşat babadan bir türkü çalan evler…
Gurbetteki sevdiklerinin yollarının gözlenip mektuplarının koklandığı…
Ceplerinde hep şekerle gezen, camiye giden beli bükük ak sakallı dedelerin, beyaz yaşmaklı, ağzı dualı ve Kuran okuyan nur yüzlü pamuk nenelerin olduğu…
Tıngır mıngır beşik seslerinin ninnilere karıştığı evler…
Hatırasının bile gözlerimi doldurup burnumun direğini sızlattığı, özlemiyle yüreğimi acıtan evler…