05.05.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Bir hikayenin parçası olarak geliriz dünyaya ve bir gün kendi hikayemizi yazmanın hayalini kurarız en derinlerimizde. Gelişimizle dahil olduğumuz hikayeyle birlikte, yeni ve bize ait olan hikayenin heyecanını da doğuştan, bir tohum gibi taşırız yüreğimizde. İçinde bulunduğumuz hikayede olduğu gibi sonradan bizim kahramanı olacağımız hikaye de, bizim gibi onlarca farklı kelime, anlamlı bir bütünlükte bir araya gelebilirse yazılabilir ancak. İçinde bulunduğumuz zamanda bir hikayenin, bizim gibi onlarca, hatta yüzlerce farklı kelimeden oluşacağı ise unutturulmaya başlandı bizlere. Benlik öne çıkarılıp kutsanmaya başlandı. Buna uygun yaşama şeklini de doğurmaya başladı bile toplumlar. Böyle olunca da ortalığa saçılmış kelimeler gibiyiz ve bırakın hikayeleri, cümleler bile oluşturamıyoruz nerdeyse. Çünkü anlamlı cümleler için önce kelimelerin bir araya gelebilmesi lazım.
Evet benlik önemli. Çünkü kelimeler olmadan, o kelimelerin içleri anlamla doldurulmadan hikaye yazmaya başlanamaz. Ama o kelimelerin anlamlı bir hikayeye dönüşmesi için de bir araya gelebilmeleri lazım. Evet bir hikayemiz olacaksa ki bu dünyaya geldiysek olmalı da, sağımıza, solumuza, önümüze, arkamıza kısacası bize eşlik edenlere iyi bakmamız lazım ve onlarla bir araya gelebilmeliyiz.
Küçük toplumlar onlarca farklı kelimenin bir araya gelip kaynaşması, tanışması, birbirini görüp, birbirine dokunması ve hikayelerini yazabilmesi için uygunken, bu yeni ve karmaşık büyük şehirlerde ortalığa savrulmuş, birbirinden habersiz, bütünlüğü olmayan kelimeler yığını gibi anlamsız, devrik ve kopuk yaşamak düştü bizlerin de payına.
Her şartta kendisine bakmaya devam edenler ve bunu yaparken de yalnız olmadığını bilip çevrelerine de eşlik edebilenler, yani hikayesini toparlayabilenlerse bence bizim zamanımızın kahramanları ve kendi hikayelerinin de yazarları…
Zor zamanların yazarlarına selam olsun…