20.12.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Nasıl bütün bitkiler çeşit çeşitse, biri güneşi, diğeri gölgeyi, biri suyu, diğeri susuzluğu seviyorsa ve biri çıkıp da diğerine “ aaa olur mu canım öyle güneşsiz, gölgede büyümek de ne öyle” diyerek burun kıvırmıyorsa, bir tilki leyleğe kanadın çirkin ve sivri, ne saçma kes onu demiyorsa, balık kuşun kanadını kırmıyor, kedi kirpinin dikenlerini yolmuyorsa insanlar da ancak birbirini koşulsuz kabul ve yargısız bakışla sevebilirler. Bir insan diğerine kendi değerlerini, bakışını, taleplerini dayatmıyor, şartlar koşmuyor ve kendi yargıları üzerinden karşısındakine bakmıyorsa o ilişki için umut vardır. Bizim yargılarımız kendimize bile tutarlı değilken, bizden yıllar, yollar kadar farklı olan ötekine nasıl kesin doğru hükmünde olsun.
Gökten deli gibi yağmur yağsa ve bizim de o gün işlerimiz rast gitse, yağan yağmura şiirler yazıp şarkılar söyleyerek mutlu mutlu dans ederiz altında. Ama gene aynı yağmura işlerimizin ters gittiği gün denk gelsek ağız dolusu küfreder, ıslandık çamur olduk diye kaçarız ve sığınacak bir duvar dibi ararız. Olay aynı yağmur yağması ve biz aynı biz olsak da yağmura yüklediğimiz anlam farkı bizim bütün duygu, düşünce ve davranışımızı etkiliyor. Kendimizin bu yanını ve karşımızdakinin bizden çok farklı bir dünya olduğunu bile bile aldığımız kararlar, yaptığımız yorumlar verdiğimiz hükümler ne kadar doğru olabilir. Biz ne zaman ki karşımızdakine kendimizden yola çıkarak bakmaktan ve yargılamaktan vazgeçeriz, ona kendi duygu, düşünce ve isteklerimizi dayatmayı bırakırız o zaman sağlıklı bir iletişim için ilk adımları atmış oluruz. Sağlıklı ilişkilerde iletişim, birbirini anlama çabası, koşulsuz kabul ve yargısız yaklaşım vardır. Unutmayalım ki o yargılar çoğu zaman bizim kurgumuzdur ve karşı taraf için haksızlıktır. Her ne kadar insan ilişkisinde kendini aramaya ve bulmaya devam etse de benini dayattığı hiç bir ilişki uzun soluklu olamaz. Ne demiş büyük usta Neşet Ertaş;
“Geçinmeye gönlü olan geçinir, anlaşmak isteyen orta yolu bulur, telafi etmek isteyen eder, önemseyen gösterir. Kısacası ben böyleyim diye bir şey yok, ben sana karşı böyleyim diye bir şey var. Dikenine katlanamadığın gülü incitme, zorluğuna göğüs geremediğin yari sevme.”