17.05.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Öyle çok söz düğümlendi ki son günlerde boğazıma. Sussam gönlüm razı değil, yazsam kelimelerim yetersiz. Bugün yağmur da yağınca toprağıma, göğsüme bastırdıklarım zorlamaya başladı çıkmak için yeni filizler niyetine.
Umut çıkmayacaksa, hayal, sevgi çıkmayacaksa büyüklerin dilinden, mümkünse sussunlar. Söz, zaman ve mekan gençlerden yana. Biz yeterince kirlettik dünyayı. Eğer güzel söz bırakamıyorsak onlara, susalım artık. Görüyorum gençlerin gözlerindeki, yüreğindeki onca kavganın içindeki kaygıyı. Onca hırpalanmışlığı, onca anlamaya çalışıp çabalayışı.
Yaşamak omuzlarda ağır bir yükken, o yükü umutsuzlukla ağırlaştırmayalım. Tutuverelim yüklerinin ucundan, göğü gösterelim, ufku gösterelim.
Hayatın sadece bugünden, bu andan, bu mekandan ibaret olmadığını, arzın ve ufkun genişliğini anlatalım. Göğe bakalım birlikte, gönülleri genişlesin diye. Toprağa basalım birlikte, yalın ayak, dimdik vazgeçmeden durabilmek için. Yoksa bilmiyor onlar. Bilmedikleri için sıkışmış hissediyorlar kendilerini, zamana ve mekana. Her yer karanlık, gece sanıyorlar. Güneşin hep doğduğunu, hep doğacağını söyleyelim. Gecelerin geçeceğini, kışların geçeceğini ama geçerken de bizi büyüteceğini, hiç bir şeyin boşa yaşanmadığını söyleyelim. Yarınlarını, umutlarını çalmayalım.
Benim kızlarım bana geldiğinde ve “anne, ne olacak, neler yaşayacağız?” dediklerinde; benim sözlerime, gözlerime, sesimdeki tona bile anlam yüklemeye çalıştıklarını görüyorum.
Biz gene dün onların bu kaygılarından konuşurken, hep birlikte o geçmiş zamandaki küçük Arzu’ya gittik, dedik ki “neler neler yaşadın, nerelerden geçtin, bak bugün buradasın Arzu” dedik.
Ve sonra döndük birbirimize,
“ne yaşanırsa yaşansın, hiç bir zamana, hiç bir mekana sıkışmış değiliz” dedik.
“Her şey geçiyor, her şey geçecek, karamsarlık, umutsuzluk yok” dedik.
“Gecelere selam çakıp, güneşin doğuşunu hep birlikte içimize çekip başımızı göğe kaldıracağız, arzın genişliğiyle gönlümüzü genişleterek yeni günlere başlayacağız” dedik ve kaygılarımızı, umutlarımızı arşın sahibine havale ettik, vesselam…