09.11.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Bardağımı İspanya’dan almıştım. Mumun ateşi bardağın üzerinde dans ederken o günleri hatırladım. İspanya gezimizde Endülüs topraklarında olduğumuzu hissettiren bir ruh vardı. Tanıdık, bildik bir aidiyet ruhu. Tur rehberimiz @ispanyaturrehberi şehitlerin etkisi demişti. Sokaklarında gördüğüm güvercinler de bana benzer bir duyguyu vermişti. Bir çok farklı ülkede de güvercinler gördüm ama oradakiler gibi beni şaşırtmamışlardı. Onlar da sanki benim ülkemdeki güvercinler gibiydi. Durup durup onlara “aaa ne işiniz var buralarda” dedim içimden. Sonra her seferinde kendi şaşırmama şaşırdım. Güvercin deyince özgürlük gelir aklımıza. Bana Hrant Dink’i de hatırlatır. O güvercin tedirginliği yazısında şöyle söylemişti:
“Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.”
Hrant Dink yazısının bir diğer kısmında da şöyle der; “Avrupa ülkelerine gidip yaşamak ise hiç harcım değildi.
Şunun şurasında üç gün Batı’ya gitsem, dördüncü gün “Artık bitse de dönsem” diye sıkıntıdan kıvranan ve ülkesini özleyen biriyim, oralarda ne yapardım?
Rahat bana batardı!
“Kaynayan cehennemler”i bırakıp, “Hazır cennetler”e kaçmak her şeyden önce benim yapıma uygun değildi.
Biz yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardandık.”
Bugün bir arkadaşımın paylaştığı bir videosunda da diyor ki;”“eğer beraber yaşadığınız farklı kimlikleri aşağılıyorsanız bunun adı ırkçılıktır ve dünyanın en büyük suçudur”
Dünyanın en büyük suçlarından biri bütün dünya seyrede seyrede yaşanıyor.Dünyanın bütün acılarını el kadar yüz ölçümüne sığdırabildik dünyaca.
Vatansızlık nedir, gurbet nedir yaşayana sormak lazım.Hele de vatanın o kutsal topraklarsa yaşanan acıyı kim bilebilir onlardan başka.
İlhan İrem “sürgün gibi masallarda” dedikçe de benim göğüs kafesimden bir güvercin kanatlanıp gitmek istiyor oralara ve bütün o bebekleri kanatlarının altına almak için çırpınıyor.
Onların kinleri ve kibirleriyle cehenneme çevirdikleri dünyayı,duruşlarıyla cennete çevirmeye çalışan Gazzeli kardeşlerime sen yetiş Allahım!