12.03.2023 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Dipsiz bir yasın içinde debeleniyorum.
Hayatın akışına dahil olmakta hep zorlanan, bu akışı ve içindekileri çoğunlukla seyrederek, düşünerek, anlamaya çalışarak, anlam arayarak, boşlukta salınarak, arada zorla da olsa bir şeylere tutunmaya çabalayarak sürüklenip duran ruhum gene darma duman oldu. Dünyaya dair her şey, her düzen anlamını yitirdi. Bütün mevcudiyetim dümdüz, yerle bir oldu. Bu yasın içinde debelendikçe ben, arada içimden bir ses yükseliyor ve beni azarlıyor. “ offf gene saçmalıyorsun. Bir dur artık abartma diyor.” Dönüp içimdeki o küçük kıza bakıyorum. Küçük Emrah’la hıçkıra hıçkıra ağlayan o küçük kıza. Bir utanma hissediyorum. Herkes o küçük kıza bakıp “bu niye böyle” diyor sanki. ”Tuhaf bu kız ya gene saçmalıyor” diyor. İzletmeyin buna böyle şeyler, anlatmayın buna diyorlar. Kalbim acıyor, gözlerimden boncuk boncuk yaşlar akıyor. Ama sessizce başımı kollarımın arasına alarak susmaya zorluyorum kendimi. Acımı gömmeyi, belli etmemeyi öğrenmeye çalışıyorum…
Önceden sadece bir ben tuhafım sanırdım. Diğerleri gibi olmadığım için kendimle kavga ederdim. Çok sonraları öğrendim ki ben böyle iyiyim ve böyle olmak kusur değil. Aslında ben bizi bu tek düze yapmaya zorlayan dişlilere direnmişim öyle sessizce içime ağlamaya devam ederek. Bastırmaya çalışsam da duygularımı, öldürmemişim beni. Şimdi gene sesler yükseliyor. “Dağıldı gene, nasıl toparlayacak” diyorlar. Duyuyorum ama önemsemiyorum. Ben böyleyim. Kendimi biliyorum. Ben yasın içinde uzun uzun kalırım, kolay geçip gidemem.
Yaşananlar sadece orda yaşanmadı. Sadece o insanlara gelmedi bu imtihan. Ben de burda acı çekiyorum. Payıma düşeni almaya, anlamaya ve taşımaya çalışıyorum.
Evet ben hayatın akışına dahil olmadan seyrederim hep hayatı ama acılara seyirci kalamam. Onlara dahil olur benim gönlüm…
Bu eleştiri ve tek tip yapma mirasını reddediyorum.
Topraktan geldik ve diğer topraktan filizlenenler gibi renk renk çeşit çeşitiz. Gidişimiz gene toprağa. Ve geldik gidiyoruz. Şu kısacık misafirliğimizde kendimize bakmamıza izin vermeyen her türlü duygu düşünce ve baskıyı reddediyorum.
Sen, ben, o, biz, siz demeden aynı toprağın üstüne, aynı gök kubbenin altına, insanlığın gönlüne sığınıyorum…