06.12.2022 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Kitaplığım…
Evdeki diğer kitaplıklar dışında bu sadece bana ait olanı. Kimselere burdan kitap veremem. Kimsenin kitaplarını da benimkilerin arasına karıştırmasını istemem. Ah bir de okuma hızım alma hızıma yetişebilse nasıl mutlu olurdum. Her yeni kitabım geldiğinde ilk önce mutlulukla açıp bağrıma basıp kavuşmamızı kutluyorum. Sonra bir vicdan azabı başlıyor nasıl okuyacağım ne zaman okuyacağım diye çünkü henüz üçte birini okuyabildim. Hani insanların yapmadan ölürsem gözlerim açık gider dediği gibi; kitaplarım da benim için öyle. Belki öyle çok kıymetli miras bırakacağım bir şeylerim yok ama kitaplarımı güzel yüreklere emanet etmektir benim de vasiyetim.
Kitaplıktaki karmaşa, bebek bezleri, şuruplar falan da benim gündelik gerçekliğim.
Evliliğimin ilk aylarında evde yapacak iş bulamıyordum. Arada tozlanan evi hızlıca bir temizlemek yetiyordu. Eşimin amcası evdeki düzeni görünce iki nasihatta bulunmuştu.
1)Yaşayan ev olsun, yeni gelin evi gibi kullanılmadan dizili kalmasın eşyalar.
2)Alacağınız her eşyayı kendinize göre alın. O gelir kalırsa bu gelir beğenirse diye ayda yılda bir gelecek insanları düşünerek almayın demişti.
Nasihatlerine uydum. Evim hep yaşayan bir ev oldu, çok şükür. Eşyalar bize hizmet için var oldu. Çocuklar evde istedikleri gibi düzen kurdular. Ama bu demek değil ki hiç kuralsız her tarafı talan ettiler. Ev onların yaşam alanı ama kıran döken zaran veren çocuklar da değiller. Duvarları boyadıklarında birlikte silip kağıda boyama yapılacağını konuştuk onlarla. Bir iki derken öğrendiler. Sağolsunlar. Zaten onların varlığına ve bireyliğine saygı duyarak, net bir şekilde konuştuğun her şeyi anladıklarını beş farklı çocukla tecrübe ettim. Eşin dostun evin düzeni ile ilgili söyleyeceklerine çok takılmadım. Çat kapı misafir gelince şöyle ayaklarımla bir iteleyerek oyuncakları buyur ettim onları. Belki önümüzdeki yıllarda hepsi bir yerlere dağılacak ve gene öyle tertipli evim olacak ama bu sesleri, nefesleri özlerim ben o zaman. Şimdi yanımdalarken de aman dağılacak pislenecek diye onları eşyaya esir etmek istemiyorum. Temiz olsun yeter, dağınıklığın da kendi içinde bir düzeni var sonuçta kafasındayım, en azından yavrular büyüyene kadar vesselam…