25.02.2022 tarihinde Instagram’ da yayınlanmıştır.
Doğduğumuz o ilk aylarda bir bocalasak ta zamanla bu dünyaya adapte oluyoruz. Karnımızı doyurmaya, yürümeye ve öğrenmeye başlıyoruz ihtiyacımız olan şeyleri. Sonra büyüklerimizin bize çizdiği hedeflerin olduğunu fark ediyor ve okul, evlilik gibi hedeflerle geleceğimizi planlıyoruz. Önümüzü görüyoruz ve hayatla ilgili planlar yapıyoruz…
Ama bir gün biri çıkıyor ve diyor ki dur!!!! Ve önüne öyle bir duvar örüyor ki sen artık hiçbir şey göremez oluyor ve nereye gidip, ne yapacağını bilemiyorsun. En kötüsü bu zulüm uzun sürmeye başladığında da sende kalıcı izler bırakmaya başlıyor..
Hayatının bir döneminde haksız bir şekilde zulme uğramış biri olarak ben bu resme bakarken korkan, kaygılanan ne olduğunu ne olacağını tahmin edemeyen ama hala umutlu, yenilmemiş, yardım bekleyen bir grup insan görüyorum. Yarın birden uyanıp, yeniden barış dolu topraklarda huzurla yaşayacaklarına inanan bir topluluk. Ve yüreğim yanarak biliyorum ki bu süreç uzadıkça ki inşallah uzamaz,o insanlardan önce umutları çalınacak.
İnsan haksız yere bir zulme uğradığında başına gelen onca kötü şeyle birlikte önünü görememeye başlıyor. oysa biz başımıza bir şey geldiğinde bu nedir, ne zaman geçer, ne yapmak lazım gibi onca bilgiye ulaşıp bu sorunla baş etmeye çalışırız. Ama zulüm ısrarla devam ettiğinde insanların, onca yaşatılan acı ile birlikte ufka bakmaları da ellerinden alınır. İnsanların ufkunu kaybetmesi öyle kötü ki…
Bir gün her zamankinden farklı bir güne uyandılar ve bu şekilde ne zamana kadar yaşayacaklarını bilmiyorlar. Bunları neden yaşıyorlar bilmiyorlar. Daha ne kadar yaşayacaklar bilmiyorlar. Son olduğunda hala hayatta olacaklar mı bilmiyorlar. Hayatta olsalar bile nasıl halde olacaklar bilmiyorlar. Sevdiklerini nasıl koruyacaklar bilmiyorlar
Onlara deniyor ki kabusun içine hoşgeldin! Bundan sonra her türlü acıyı görebilirsin ve hiç bir şey bilmeden beklemek zorundasın. Ne yapacağını bilmeyen bu insanlara, ufku karartılmış bu insanlara yollarını ufuklarını unutturma Yarabbi..
İsmet özelin de dediği gibi; Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?